29 Kasım 2009 Pazar

Sıkıntılı tavuk...

Bursa garajında bir
tavuk var tek başına

Çamur içinde...
Nasıl sefil bir halde.

Otobüslerin altında
insanların arasında
dolanıp duruyor...

20 Kasım 2009 Cuma

Gönlümüzü dağlayan şarkılar...

Unutturum. Biliyorum yaparım bunu yapabilmiştim çünkü. Bir de şu şarkıyı hiç bilmeseydim keşke. Aklıma gelmese ikide bir canım çekmese dinlemeyi daha da çabuk unuturdum.

Çok tehlikeli bu şarkılar canımın içi. Belki hiç yaşamadı senin yaşadıklarını bu şairler ancak ne de güzel anlatmışlar. Tıpkı senin halin! Ya da sana öyle geliyor da olabilir, ben bunu bilemiyorum sana baktığım yerden.

Evrensel bir klişedir böyle bir şarkıyı içki masasında duyunca oluşan "sevgiliyi arama isteği." Aramanı engelleyecek sağlam bir dostun yoksa yandın. "O" da duygulanmışsa ve sana karşılık verecekse hepten yandın be canımın içi.

Ben bu derdine çare olamayacağım bunu biliyorum ancak benim için birşey yaparsan bu şarkıların etkisini tersine çevirmenin bir yolunu öğretebilirim sana. Anlatayım...

Öncelikle sevdiğine çok kızacaksın. Ayrılığın kabahatlisi sen bile olsan onu her düşündüğünde bu negatif taraf da aklına gelmeli. Bunu yapabilirsen işin çok kolay. Şimdi seçeceksin sana onu hatırlatan şarkıyı yalnız çok dikkat et bu mutlu bir şarkı olmasın sakın. Mutlu şarkıda onu kötü düşünüp manik depresif hallere girmenin zamanı değil şimdi.

Sen hüzünlü bir ayrılık şarkısı seç. Öyle bir şarkı olsun ki hem özlemini kabartsın hem de şarkının içinde bol bol sitem olsun. Şimdi düşün onu hem de doya doya. Evet! Güzel! Şimdi de nefret et!

En mutlu anında surat yaptığı için nefret et ondan. Seni çok sevmiş de olsa gösteremediği için tiksin! Çok özendiğin veya çok uğraştığın bir emeğine gerektiğince tepki veremediği için küs onunla. Yıkıldığın bir anında yanında değil diye bağır çağır.

Sonra kapat hepsini açık kapıların. Oh! de benim için. Nasıl da hayırlı olmuş bu son! Şimdi bırak gitsin. Şarkı biterken ruhunun bu kısmı dağlanıp körelsin, izin ver buna.

Haluk Levent üstüne Dido dinle pazartesi sabahına birşeyciğin kalmaz canımın içi...