11 Mayıs 2012 Cuma

Pantastik

Yunan mitolojisinin haylaz tanrısı Pan çok eskiden beri birçok tiyatro oyununda, hikayede, romanda ve hatta filmde bile karşıma çıkmıştır. Ancak Pan’ı tüm hataları ve lutuflarıyla yarı tanrı bir karakter olarak karşıma çıkaran Tom Robbins’in “Parfümün Dansı” romanını okuyana kadar ne kadar etkileyici ve ne kadar kendime yakın bir varlık teorisi olduğunu görememiştim.

Hemen her kitaptan sonra yaptığım gibi Parfümün Dansı’nı da bitirdikten sonra ulaşabildiğim kaynaklardan romanın oluşum sürecini, karakterlerin analizini ve özellikle Pan’ın mitolojik ve tarihsel etkilerini uzun uzadıya okudum. Okudukça edindiğim izlenimler beni bu karaktere git gide daha çok yaklaştırdı. Onun liderlikten çok manipulatif etkisi, doğaya ve özellikle hayvanlara yakınlığı, doyumsuz cinsel açlığı ve hemen her durumda “yaramaz” olarak ön plana çıkan karakteri neredeyse tamamen kendime yakıştırdığım iyi kötü kisfelerimle bire bir örtüşüyordu.Pan’ın oğlak burcunun tanrısı olduğunu ve “Panik” kelimesinin o geldiğinde böyle bir his uyandırdığı için “Pan” kökünden geldiğini öğrendiğimde bunu bir işaret saydım ve her zaman bunu bana hatırlatacak bir dövmem olması gerektiğine böylece karar verdim.

Pan figürlü bir dövmeye sahip olmanın hayalinin başından beri en büyük çekincesi internet kaynaklarından da okuduğum üzere orta çağ katolik döneminden günümüze kadar sürekli olarak satanist figürlerle karıştırılması. Dolayısıyla Pan figürü bulunan çizimleri ve heykelleri araştırırken özellikle “eğlenceli, haylaz ve mümkün olduğunca sevimli” olanları seçmeye çalıştım. Tabi Pan’ın ürkütücü tarafını ortaya koyan bazı örnekleri de katarak zenginleştirmem gerekti.

Bundan sonraki aşama bu görselleri ve benim istediğim pan yorumunu alarak harmanlayacak ve ortaya tamamen bana özel bir çizim çıkaracak özel bir dövmeci bulmaktı. Ben Pan görsellerinin olduğu bir E-Postayı aklımdakini anlatan bir metni de ekleyerek 2010 yazında hazırladım. Neredeyse iki yıl boyunca her dövme konusu açıldığında etrafımdakilere resimleri göstererek aklımdakini anlattım ve hiç negatif tepki almama rağmen doğru aktaramadığımı fark ettim. Aynı süre zarfında 2-3 kez “gaza gelerek” tatil yüzünden kapalı dövmecilerin kapısından döndüm ve bu durumu da sabrım için bir işaret olarak gördüm.

En sonunda aklımdaki dövme dövmecisini tam bir tesadüf eseri buldu. Umut Çelik. İyi bir arkadaşım tamamen öylesine aklındaki dövme çizimini bana gönderdi. O dövme üzerinden konuşurken çizimi yapan kişiyle aynı şirkette çalıştığını söyledi. Ben de bu sefer kendi kafamda da bir fikir olduğunu söyleme ihtiyacı duydum. Arkadaşımla daha önceden bu konuyu konuşmamıştık ama o hemen kafamdakini bir e-posta ile gönderip gönderemeyeceğimi sordu ve benim E-Postam 2 yıldır hazırdı :-)

Aynı günün akşamı arkadaşım ile görüştüm. Elinde örnek fotoğrafları ilk kez gören ve Pan karakterine daha önceden fazla kafa yormamış Umut Çelik’in ilk eskizlerinden birisi vardı. O basit çizim bile beni bu konuda inanılmaz gaza getirmeye yetti. Akabindeki 1 ay süresinde Umut Çelik beni her seferinde daha iyi çizimlerle afallattı diyebilirim. Beklentilerimi o kadar yükseltti ki dürüst olmak gerekirse çizim taşıyamayacağım şekilde fikrin de ötesine geçecek diye çekinmeye başladım.

Dövmecim de aynı zaman diliminde hayatının çok hareketli olduğu bir dönemindeydi ve tüm bu sinerji dövmemin git gide büyülü bir simgeye dönüşmesine sebep oldu. Sonuçta ortaya çıkan esere baktıkça dövmenin son eskizini gösterdiğim yakın bir arkadaşımın yorumunun ne kadar doğru olduğunu anladım. “Her halde benim aklımdaki Pan ancak bu kadar yakalanabilirdi”

Figürün hem yarı insan-yarı keçi hali ve doğa üstü özellikleri gerçekten ön plana çıkarken duruşundaki sanki mitolojik bir müzikalden fırlamış gibi görülen ifadesiyle hem de etrafında dolaşan dizelerin büyülü etkisiyle gerçekten “Pantastik” bir yorum. Tam hayalimdeki gibi bir dövme.



www.umutcelik.net

Not:İlk fırsatta daha iyi bir fotoğraf ile değiştireceğim.